25 Haziran 2010 Cuma

KISA SAÇLI ANNE

Ben kısa saçlı anneyim, boyum da yaklaşık 1.5 metre....Bir nevi kestaneci çocuk işte....

Ben seviyorum saçlarımı, koca bey de memnun.  Ama bizim bademden emin değilim.

Bu yaşlardaki çocuklar, her ne kadar evde besledikleri annleri kısa saçlı olsa da , kız dediğin uzun saçlı, erkek dediğin kısa saçlıdır diye düşünüyorlar.  Çevre etkisi işte. Çocuklarımızı çevrenin kötü etkilerinden korumak lazım. Her anne dışa dışa fön çektirmek zorunda değil ki, her anne ince toplu ayakkabı giymek zorunda değil ki, her anne yeeee diye peşinden koşmak zorunda değil ki...

Geçenlerde badem çocuğa bir bilmece sordum: " hoop diye yutarım içimde tutarım"...nedir bunun cevabı?
Badem çocuk cevap verdi:  " benim di mi?"
Emin yani ona hasta olduğuma....

Sıra ona geldi; şimdi ben sorucam sana dedi: "keloğlandır, kadife saçlıdır"... nedir bunun cevabı?
Biraz bozludum ama yaratıcılığından ötürü de gurur duydum:)

Sonra ona gizli gizli mesajlar verdim. Herşeyin bir opportunity cost'u vardır evladım, 2 seçeneğin var:
1- Keloğlan kadife saçlı bir anne;
seninle her oyunu oynuyor,
evi hortumla ıslatmana izin veriyor,
bayılana kadar ayakta durmana izin veriyor,
okul seçimini daha çok uyuyabil diye eve en yakını olarak seçiyor
senin için düzenlediği bütün program ve aktivitleri senin fikrini alarak yapıyor
seninle scootera biniyor
seninle ajancılık oynuyor
yağmur suyunu bardağa doldurup tadına baktırıyor
banyoda eline şemsiye verip, sağğnak yağmur dersi veriyor ...

2- Dışa dışa sarımsı (röfle diyebiliriz) saçlı bir anne;
Cumartesi Pazarları  sabahın 9unda akşamın en az 5'ine kadar, piyano, yüzme, tenis, yaşgünü, bale, drama, art, vs programları ile dolduruyor (lego bile oynayacak zaman bırakmayan)
Yedin mi, terledin mi, soğuk içtin mi, taşa bastın mı sorularını sıkça soruyor
Önce kendi istediğini, sonra senin istediğini yapıyor
(daha çok şey var da , seçim yapması için daha fazlasına gerek yok)

Seç bakalım.....
Badem çocuk, gizli mesajı çok net aldı.

Ama yine de ara sıra kırmızı ruj , topuklu ayakkabı görünce "oooooo" demekten kendini alamıyor, erkek çocuk ne de olsa:)

Bademe öğrettim bu saç olayının çok da mühim olmadığını, hatta bir tarz meselesi olduğunu ama doğada öğretilmesi gereken, algısı açılması gereken bir çok yavru olduğunu gördüm...Bademin yoga gösterisinde...(yoga gösterisi konsepti de başka bir başlık olarak gelecektir ayrıca)


Hikayem şöyle:
5 ve 6 yaşında 10-12 adet minik karşılıklı dizilir, adına melekler koridoru denen bir yol oluşturur. Yoga eğitmenleri onlara,  bu koridordan geçenlere güzel şeyler söylemelerini öğretmiştir. Minikler tek tek koridordan geçen kişinin elini tutarak, onun kulağına "güzel" birşey söyler...Gerçekten hiiiç abartmıyorum; 1 tek çocuk hariç hepsi, aynı güzel şeyi söylediler bana:  "saçın çok güzel"....

Bir tek çocuk başka birşey söyledi, o da benim badem; "sen dünyanın en güzel annesisin".

hop diye yutmiim, içim de tutmiim de ne yapiim:)

Not: Yukarıdaki 1 ve 2 numaralı seçenekler semboliktir dostlar. Ben sarıyım ama o dediklerini yapmıyorum şeklinde havayı ağırlaştırmaya çalışmayalım sakın. Uzatabilsem ben de uzatıp, sarıya boyatırdım saçlarımı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder