22 Haziran 2010 Salı

İLK KİŞİSEL SERGİMİZ AÇILDI


Gururla duyururum...

İlk kişisel resim sergimizi açtık. Eylül ayının sonuna kadar sanat severlerle buluşuyor eserler.

Bizim bademin kalem kağıtla macerası 1.5 yaşında başladı. Ben sanata ve sanatçıya çok değer veren bir kişiliğim. Ancak ne yazık ki yetenek seviyem oldukça düşük. Çok istedim ki badem yetenekli olsun. Ama yine ne yazık ki, badem de 5.5 yaşına kadar sadece karaladı durdu. Ama öyle böyle karalama degil. Her hafta İKEA'nın bir koca rulosunu bitirdik.

Ruloyu yere serdik, üzerine boya sıktık, boyay basıp kağıt yolda yürüdük, kağıda yattık izimizi çıkardık.
Evdeki dolapları boyayalım gayretine girdim, yine karaladı, bi de üstelik boyaları birbirine karıştırınca renk diye bi zevk de kalmadı.
Koca taşları toplayıp, yükledim sırtıma eve getirdim, hadi boya dedim, yine çamurlu görünümlü taşlar ürettik.
Ben hepsine sabırla saygı duydum. Büyük eser yaratmış gibi evin en baş köşelerinde yer verdim bu nadide parçalara...

Resimler 5 yaş civarı hala karalamaydı. Ama karalamaları anlatmaya başladı. Gemi yaptım, yarış yolu yaptım, buradan tren geçiyor falan da filan...Hikayesi bol, bakmaya doyamadığım bir sürü karalama sayfalarımız oldu.

Bu arada ilginç bir şekilde, daha önce yaptığı resimlere bakarken, yaptığı zaman uydurduğu hikayelerin aynısı ile anlattı resimleri hep. Ben de dedim ki, demek o görüyor ben görmüyorum. Sergilere taşıdık, bienallere gittik. Bi ışık vardı. Benim bu da nedir be böyle dediğim parçalara, bu bir kirpi, bu bir güneş gibi benzetmeler yaptı. Ben de bakınca gördüm güneşleri kirpileri...Öyle umut dolu 5.5 yıl, hiç yılmadan sabırla bekledim.

Çocuk bir gün okuldan geldi, bir araba çizdi biz düştük. Karalamadan sonra nasıl birden bunu yaptı ki diye....Sonra yavrucuk bi açıldı hala şaşkınız.

Her akşam en az 3 resim çiziyor.Hiç taşırmadan boyuyor, renkleri inanılmaz güzel kullanıyor. Yani ben bir hayranı olarak çok beğeniyorum.

Eee böyle olunca , o halde birikmiş resimlerden sergimizi açalım dedik. Bir akşam en sevdiklerimizi toparladık, evdeki en büyük boş duvarda sergiledik.

Ziyaretçiler çok beğeniyor. Hatta satın almak isteyenler oldu. Her birinin değerini badem belirliyor. En sevdiği resimler binbiryüz hot wheels (bilmeyenlere hot wheels küçük araba markası), eh ortalar 5 kinder, iyice az beğendikleri 10 hotwheels falan değerinde...Hepsinin onun gözünde bir değeri var. Borsa gibi, her gün değerleri değişebiliyor bu resimlerin.

Eve her geleni önce sergiye götürüyoruz. Satılan resimleri hemen vermiyoruz, Eylül'de sergi kapanırken sahiplerine teslim edilecekler.

Çocukların yaptıkları resimlerin ne anlama geldiğini , neler anlatmak istediklerini daha iyi anlamak isterseniz, Prof Dr Sabiha Pektuna'nın kitabını tavsiye ederim. Ben, bizim bademin hep karaladığı ilk evre eserlerinde, şifreyi çözmek için bayaa bi başvurdum o kitaba. O zaman çok faydası olmadı ama olgunluk çağı eserlerindeki şifreleri çözmek için çok faydalı bir kitap.

Resime kaleme kitaba kağıda teşvik sırasında yaşadığım en büyük zorluk, anne fil çiz, anne maymun çiz , bisiklet çiz gibi isteklerdi. Yetenek yok ama heves var demiştim ya; ben çalıştım. En iyi arkadaşlarımdan biri olan google yine beni bademe karşı mahçup etmedi. Bir sürü exercise sitesi çıkardı karşıma. Benim en sevdiklerimden biri aşağıdaki link. Bir sürü farklı kapı da açılıyor o linkten. Hem neyi nasıl çizicem öğrenebilir, hem de bir sürü aktivite seçeneği bulabilirsiniz.

http://www.artistshelpingchildren.org/howtodraw.html

Küçük Picasso'yla gurur duyuyorum:)

size de iyi eğlenceler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder