23 Temmuz 2010 Cuma

KONU: Bİ SİRKİNİP KENDİNE GELME

Hani ben saçı dışa dışa fönlülerden diildim?
Hani ben benim bademim seçimlerini kendi yapar, ben onu zorlayamam diyenlerdendim?
Hani ben istediği saatte yatar, istediği saatte kalkar, o kendi ayarını kendi yapar diyenlerdendim?

Nooolduuuu?
Yüzme gösterisinde en yüzemeyen benim bademdi, eğitmen apla elini çekince dibe batış alameti gösterdi, digerleri cambur cumburdu diye mi bozuldu moraller.....

Bi sakin olmam lazım. Bi çocuk da herşeyi yapamaz ki? O da tenis oynuyor (Bak bak yine bozuyorum kendimi.....)Sevdiği şeyleri yapıyor, onlarda başarılı.

Orada bana, "yüzse iyi olur, tatilden zevk alır" dediklerinde; "eeee.... o deniz tatilini alternatif bulmuyor, tatil diyince daha farklı şeyler yapmayı seviyor" demek istemem , neyin alametifarikası acaba? Ezik mi olmuşum biraz?

Hooop toparlan ton ton...

Komikti...Hepsi yüzerken, badem, bitse de gitsek , evde sevdiğimiz bildiğimiz konulara girsek duruşunu sergiliyor, görevinin bitmesini bekliyordu. Basın mensupları şeklinde ellerinde kameralar ve fotoğraf makineleri olan bir grup insanın önünde, mayo-bone ve kurbağa gözlüklerle çıkmak biraz sinirini bozmuştur onun. Maymun muyuz be? Altı üstü suya atlayıp, dipten yukarı çıkmayı başarıp, sonra da en yakın kenara yüzmeliyiz. Bunun için bu kadar kalabalık niye? Sanki çok ünlü bir Hollywood starı çıplak denize giriyor, biz basın mensupları da olayı görüntülemenin heyecanı ile birbirimizi itiyoruz.

Bu arada yıldızlar gerçekten süperdi. Her biri çok güldürdü beni;
Boneyi kafaya takarken gözleri Japon olanlar,
Yüzerken "kafanı suya sok" uyarısıyla olduğu yerde durup, dalıp, çıkıp, yüzmeye devam edenler,
Yüzücü atlayışı yapıyorum diye, bi hırsla göbeğinin üzerine patlayanlar,
Normal bir atlayış yapmaya çalışırken, yanlışlıkla takla atarak atlayıp, sonrasında kendi hareketine geçirdiği şok nedeniyle havuzun suyunun hatrı sayılı bir bölümünü içenler

Bu işi de gayet ciddiye alarak, görevleri tamamladık.

Onu bunu bırakiim de, ben şimdi nasıl bir aksiyon almalıyım?
Bırakiim hiç yüzmesin mi?
Yoksa en azından suyun üzerinde durabilecek hale gelmesi için baskı mi yapiim?

Sonra bana der mi, senin yüzünden yüzemiyorum diye?
Yoksa, baskıcı kadın hayatımı daralltı, yüzmeyi sevmezdim nefret ettirdi mi der?
Bi taraftan analık görevleri, bi taraftan kendiminkine benzeyen bir hayat hikayesi....

Seçemiyorum.
Biraz düşünücem, direk kişiliği etkiler, macro bir karar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder