5 Temmuz 2010 Pazartesi

ART LOVERS

Çok emek verdim demiştim ya bizim bademin sanat olayına...
Şaka değil, çok gerçek o.
Makyaj çantamdan tebeşiri, kalem kutumdan asetat kalemlerini, çantamdan yapıştırıcıyı hiç eksik etmem ben.
Olur ya yaprak toplarız, boyayıp otlara yapıştırmak gerekir, olur ya taşlara resim çizmemiz icap eder, olur ya saydam bir yüzeyde burdayız işareti koymak gerekir diye...Çocuğa ilham geldiği an perilerin uçup gitmesine göz yumacak annelerden değilim ben. Hep hazırlıklıyım.

Fotoğraf makinesi hep elimizdedir bizim. Olur da kabuğu kırılmış bir sümüklü böcek görürüz, olur da bir karınca ordusunun eve yemek taşıma rotasına rast geliriz, olur da bir yaprağın üzerinde oturmuş mandolin çalan bir ağustos böceğine rastlarız. Kaçıramayız biz bunları.

Sırt çantamız hep sırtımızdadır bizim. Çok değişik yaprak çıkarsa, ceplerimize sığdıramayız; ya süpürge şeklinde dal bulursak, orada mı bırakacağız onu? Hepsini evimize taşmak lazım. Evde de biraz seyredip üzerine tartışmak konuşmak lazım. Sonra da boyayıp süsleyip sergimizdeki yerine özenle koymak lazım.

Biz doğayı severiz, doğa bizi...Biz bay mikroplardan da korkmayız, sebze meyvemizi yeriz çünkü. Üstümüz ıslandığında hiiiç umrumuzda olmaz, yedeğimiz vardır nasılsa? Yoksa muhakkak çok yakın bir yerde yedek kostümcü vardır. Bozamaz eğlencemizi böyle küçük engeller.

Yağmura bayılırız, herkes eve kaçarken biz evden kaçarız.  Suların içinden koşarak mı geçelim kaykayla mı geçelim kararı o an veririz. Eve sırılsıklam ama yine çok terlemiş döneriz. Yağmuru da severiz, yağmurda oynamayı da, ama en çok yağmurda beraber oynamayı severiz biz. Biz oynarken  pencerelerden bize bakan çocuklara da annelerine de el sallamayı hiç ihmal etmeyiz. Ama mümkünse büyüyünce arkadaş olmayalım diye de içimizden geçiririz.

Terlemek çok makbuldür bizde. Çok koşup, çok eğlendiğimizi gösterir, daha çok seviniriz. Hele de yüzümüze yapışan tozların, terlediğimizde minik çamurcuklar halinde yanaklarımızdan akmasına bayılırız. İstanbul'da apartmanda büyüyen çocuğun ellerinin kapkara olabilmesi kadar ne gururlandırabilir ki bir anneyi...Çok yaşa sen oğlum, çok yaşa minik gururum:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder